Bağışıklık derken kilo almayın

Bağışıklık güçlendirmek isterken kilo almayın
Yeterli ve dengeli beslenme kavramı bu dönemde daha çok önem kazanıyor. Soğuk havalarda karbonhidrat ve yağlı besinlere olan istek artabiliyor. Düşük kalorili beslenmeyelim tabi ama gereğinden fazla karbonhidratlı ve yağlı besin tüketiminden de kaçınalım. Havaların erken kararması ve daha çok evde vakit geçirmeye başlamamız ile birlikte tatlı ihtiyacımızda da bir artış gerçekleşebiliyor. Artan tatlı ihtiyacını meyve ile karşılamaya çalışın. Günlük 5-6 porsiyon meyve sebze tüketin ve tükettiğiniz meyve sebzelerin rengarenk olmasına özen gösterin.
Kış sebzelerinden bazıları özellikle çocuklar tarafından sevilmeyebiliyor. Evde az yağ içeren fırın ya da tavada yapılmış börek, krep, poğaçalar yapıp sebzeleri bu tariflerin içerisinde kullanmayı deneyebilirsiniz. Ispanaklı, pırasalı börek ya da mücver; maydanoz-dereotlu krep; patlıcan-yeşil mercimekli poğaça gibi. Kışın güneşten fazla yararlanamadığımız için vücudumuzda D vitamini eksikliği meydana gelebilir. Mutlaka kontrollerinizi yaptırın ve gerekli ise takviye ile destekleyin. D vitamini eksikliğinde kas-kemik ağrıları, halsizlik, yorgunluk, depresyon gerçekleşebiliyor. Soğuk havalarda canınız sıcak bir şeyler çekebilir. Çorba sıklıkla tercih edebileceğiniz bir seçenek olsun; üstelik tüketemediğiniz sebzeleri çorba içerisine katarak tüketebilirsiniz. Aynı zamanda mide hacminizin bir kısmını doldurarak yemekte fazla porsiyon tüketmemenize yardımcı olurken karbonhidrata olan istediği de azaltıp kilo kontrolünü destekleyecektir.

Tarçın, zencefil, zerdeçal gibi baharatlara beslenmenizde yer verin. Antienflamatuar özellikleri ile vücuttaki inflamasyon azalmasına yardımcı olarak bağışıklık güçlendirici etkide de bulunurlar. Zencefilin mideyi rahatlatıp sindirimi kolaylaştırıcı etkisi de bulunmakta. Aromaları sayesinde de kışın çaylarınızda kullanabilirsiniz; tarçın tatlı istediğine iyi gelecektir. Bu dönemde sıcak bir şeyler içme ihtiyacınız olabilir. Herhangi bir rahatsızlığınız yok ise tatlı içecekler yerine ıhlamur, kuşburnu, adaçayı gibi çaylar tüketebilirsiniz.

Kilo verilirken yapılan 10 hata

Fakat bunlar zayıflamayı zorlaştırabilir. Sağlıklı beslenmeye ya da ne sıklıkla egzersiz yapıldığına bakılmaksızın birçok insan diyet konusunda ne yazık ki aynı hataları yapar. Bu hatalar sadece diyet yapmaktan bıktıran ve uzaklaştıran hedefsiz uğraşlar olmanın dışında sağlığı bozarken, daha fazla kilo almaya da sebep olur.
Her gün tartılmak çok yanlıştır. Zayıflama diyeti süresince demoralize edebilecek en önemli unsurdur. Gün içinde bile değişimler görülebilir. Ödem artışı, kabızlık, total kiloyu etkileyebildiği için tartıya çıkınca kilo almış olarak görülebilir. Sevdiğiniz yiyecekleri hayatınızdan çıkarmak da yapılan yanlışlardan biridir. Beslenmeye hayat boyu dikkat etmek gerekir. Ama ara sıra kendinizi de ödüllendirmek motivasyonunuzu tetikleyecektir. Yeterli miktarda su içmeyi ihmal etmemektir. Su besinlerin sindirilmesi, metabolik atıkların atılması, metabolizmanın hızlanması ve dolayısıyla kilo kaybı için elzemdir. Diyet yaparken, kalorinin normal ihtiyaçtan az olması istenen bir durumdur. Ancak unutulmamalı ki tüketilen gıdaların kalitesi ve içerikleri kaloriden çok daha önemlidir. Diyet programında bin 500 kalori hedefleyip 6 öğüne bölüp her öğün 250 kalori almaya çalışmak, hem kişiyi zora sokar hem de doğru bir uygulama şekli olmaktan çıkar.
Diyette en sık yapılan hatalardan biri daha, ‘hep aynı gıdaları tüketirsem daha çok kilo verebilirim’ düşüncesidir. Bu kilonun yağ ağırlığı üzerinden değil kas kuvveti kaybına da yol açmasına sebep olabileceğinden doğru bir yaklaşım şekli değildir. Yemek yeme süresi mümkün olduğu kadar uzatılmalıdır. Böylelikle hem daha az yemek yiyecek hem de sindirim enzimleri salgılanacaktır. Sebzelerin su ve lif oranları yüksek olduğundan kalorisi düşüktür. Çiğ yenen kıvırcık, göbek, marul, nane, maydanoz, roka, biber, domates, salatalık serbest olarak tercih edilebilir. Nedense diyet yapan kişiler; meyveleri hep kalorisiz gibi düşünüp, sınırsız tüketebilecekleri sanmaktadır. Ancak karpuz, üzüm, incir gibi meyve değişimleri içeriğindeki fruktoz şekerinden kaynaklı sınırlı düzeyde tüketilmelidir. Kilo kaybı hedeflenirken, hedefe yaklaşmak kişinin motivasyonunu etkileyip daha çok kaçamak yapmasına sebep olup ve daha az harekete sebep olabiliyor. Ama unutmayın ki en zor giden kilo o son kalan 2-3 kilo oluyor ve en dikkat edilmesi gereken ve hareketi arttırmanız gereken dönem o dönem.