Karikatürist Ali Ulvi Ersoy’u Cumhuriyet gazetesi okurları iyi anımsar.
1924 yılında Üsküdar’da doğmuş, karikatür çizimlerine orta öğrenim çağında başlamıştı.
Bir gün okulun duvar gazetesinde yayımlamak amacıyla, dönemin ünlü karikatüristi Cemal Nadir Güler ile röportaj yapmak üzere ustayı ziyarete gitti.
Cemal Nadir öğrenci çocuklar arasında tanınıyor olmasına sevinmişti.
Ayrıca kendisiyle konuşmaya gelen delikanlının da yetenekli ve tutkulu bir çizer adayı olduğunu fark edince, ona hemen iş önerisinde bulundu.
On lira aylıkla ARKADAŞ dergisinde kendisinin yardımcısı olmak istemez miydi?
Cemal Nadir’in çırağı olmak da, 1940 yılının on lirası da elbette cazipti...
Gelgelelim, Ali Ulvi’nin annesi buna razı olmadı.
Oğlunun okuyup devlet memuru olmasını daha güvenceli görüyordu.
Ona göre insan çizgi çizerek para kazanamazdı.
Çocuğunun istikbalini riske atmak istemiyordu.
Ali Ulvi, Cemal Nadir ustaya giderek, annesinin izin vermediğini, dolayısıyla dergide çalışamayacağını bildirdi.
Cemal Nadir ise, keşfettiği yeteneği, bilgisiz bir annenin kaygılarına feda etmek niyetinde değildi.
“Anneni al bize getir, bir de ben konuşayım” dedi.
O yıllarda Cemal Nadir Bebek’te şık bir apartmanda oturuyordu.
Ana oğul kalkıp Bebek’e yollandılar.
Kadıncağız, geldikleri evin lüks bir apartmanda bulunduğunu görünce, şaşırmış;
“Bu adam parayı nereden kazanıyor da burada ev sahibi olmuş?” demekten kendini alamamıştı.
Dolayısıyla kadıncağız o gün Cemal Nadir tarafından kolayca ikna edildi.
Oğlunun çizerlik yapmasına izin verdi!
VELİ BEY, OĞLU ORHAN’A KIRGINDI
Bugün Orhan Veli’nin 67. ölüm yıldönümü.
Türk şiirinin alışılmış kalıplarını kırarak yeni bir şiir yolu açan Orhan Veli’yi 1950 yılının 14 Kasım’ında yitirmiştik.
Orhan Veli, bugün “Urumelihisarı”nda uyuyor.
Öldüğünde, arkadaşları aralarında para toplayıp ona bu anıtsal mezartaşını yaptırmışlardı. Daha sonra babası Veli Kanık da kendini bu mezara gömdürecekti.
Orhan Veli’nin arkadaşlarından Arif Damar anlatmıştı:
Veli Bey, “Bir fakir Orhan Veli’yim / Veli’nin oğlu” dizelerinden ötürü oğluna kırgındı.
Bu ünlü şiir ilk yayımlandığında, oğluna çıkışmıştı: “Neden bizi fakir gösteriyorsun? Neyimiz eksik?”
Ancak oğlunun önemli bir şair olduğunu fark edince, duyguları ve ona karşı tutumu değişecekti Veli Kanık’ın.
Hele ölümünden sonra oğlu için anıtsal bir mezar yaptırıldığını görünce, kendisinin de oraya, Orhan Veli’nin mezar taşının altına gömülmesini vasiyet etmişti.
Yorum yazarak Yeni Malatya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Malatya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Malatya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Malatya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Yeni Malatya Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Yeni Malatya Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Yeni Malatya Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Yeni Malatya Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.